Çocuk sağlığı ve hastalıkları ana bilim dalına ait yan dallardan biri olan pediatrik nefroloji, 0-18 yaş aralığındaki çocukların böbrek ve üriner sistem hastalıklarının tanı ve tedavisi ile ilgilenen tıp bilimidir. Vücutta su, asit-baz dengesi ve elektrolit dengesini sağlayan böbrekler, kanı süzerek zararlı toksinlerin idrar olarak dışarı atılmasını sağlayan ve kemik iliğine ne kadar kan yapılacağı bilgisini veren organlardır. Üriner sistem, böbreklerin bağlı olduğu idrar yolları olarak bilinen üreter, mesane ve üretradan oluşur. Üriner sistemde, doğumsal ya da sonradan edinilen hastalıklar, toplam 13 yıllık tıp eğitimi alan çocuk nefrolojisi hekimlerince teşhis ve tedavi edilir. Uzman hekimler, hastalığın tekrarlanmaması için koruyucu önlemler alarak böbrek yetmezliği gibi geri döndürülemez hasarlanmaların oluşmasının önüne geçer. Hastalar, hastalığın durumuna göre pediatrik nefroloji polikliniğinde ayakta ya da pediatrik nefroloji kliniğinde yatarak tedavi edilir. Çocuk Nefrolojisi Hangi Hastalıklara Bakar? Pediatrik nefroloji hekimleri üriner sistem hastalıkları arasında yer alan şu hastalık gruplarının tanı ve tedavisi ile ilgilenirler: Böbrek parankim hastalıkları Böbreğin kistik hastalıklar Glomerüler hastalıklar Tubulointerstisyel hastalıklar Sistemik hastalıklara bağlı böbrek tutulumları Tüm bu nefrolojik hastalık gruplarının tanısı için biyokimya ve mikrobiyoloji laboratuvarlarında kan ve idrar tetkikleri yapılır. Gerekli görüldüğünde, ultrason (doppler), voiding sistoüretrografi, intravenöz pyelografi, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans (MR) gibi ileri görüntüleme yöntemlerinin yer aldığı tetkikler radyoloji tarafından yapılır. Ayrıca DMSA, DTPA, MAG-3 olarak adlandırılan böbrek sintigrafik tetkikleri de nükleer tıp dalı tarafından uygulanır. Bu hastalık grupları arasında sıklıkla görülen hastalıklardan bazılarına aşağıda yer verilmiştir. İdrar Kaçırma Nedir? (Gündüz/Gece) Çocuklarda idrar kaçırma çoğunlukla idrar torbası olarak bilinen mesanenin işlevsel bozukluğundan kaynaklanır. Nadir olarak nörojenik ve anatomik kaynaklı da olabilir. Düşük mesane kapasitesine bağlı sık idrara çıkma ve damla şeklinde kaçırma görülebilir. Tembel mesane olarak tabir edilen durumda ise aşırı genişlemiş mesane, dolmaya karşı duyarsızlaşmıştır. Bazı hastalarda idrar kaçırmaya eşlik eden gaita kaçırma da gözlenebilir. Bu durum mesane ve bağırsakların disfonksiyonuna bağlıdır. Bazen de koşma ya da gülme gibi fiziksel aktiviteler ile birlikte görülebilen idrar kaçırmasının tanısı için öykü, laboratuvar ve radyolojik tetkikler istenir. Tedavi tanıya göre, ilaçla ya da cerrahi operasyonlar ile gerçekleştirilir. İdrar Yolu Enfeksiyonu Nedir? İdrar yolu enfeksiyonu, üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra ikinci olarak en sık karşılaşılan enfeksiyon türüdür. Çocuklarda olduğu gibi bebeklerde de görülen idrar yolu enfeksiyonu genellikle sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma, ateş, karın ağrısı, bulantı, kusma gibi belirtiler ile kendini gösterir. Devamlı tekrarlayan enfeksiyon, böbrekler için risk oluşturabileceği gibi altında yatan tıkanıklık, taş varlığı, idrar kaçağı gibi durumların araştırılması gerekir. Eğer altında yatan farklı bir sebep yoksa hekim gerekli gördüğünde uygun antibiyotik tedavisi başlar. Böbrek Taşı ve Kum Dökme Nedir? Yetişkinlerde görülen belirtilerden farklı olarak çocuklarda görülen taş problemlerinin belirtileri; ciltte sararma, karın ağrısı, iştahsızlık, idrarda kan, bazen bulantı ve kusma olarak görülür. Yapılan laboratuvar tahlili ve radyolojik görüntüleme ile tanı netleşir. Taşın boyutuna göre hekim, beklemeyi önerebilir ancak belirtiler hastanın yaşam kalitesini düşürecek kadar şiddetliyse endoskopik cerrahi ile taş kırılır. Hipertansiyon Nedir? Yetişkinlerden farklı olarak çocuklarda tansiyon, yaş, boy ve cinsiyete göre farklılık gösterir. Çocuklarda hipertansiyon bu farklılıklar göz önünde bulundurulduğunda olması gereken değerin üzerinde seyretmesi durumudur. Obez çocuklarda hipertansiyon yaklaşık 3 kat daha fazla görülür. Nedenleri, primer ve sekonder hipertansiyon olmak üzere iki farklı grupta ele alınır. Primer hipertansiyon, sebebi belli olmayan hipertansiyon iken, sekonder hipertansiyon, hormonal, böbrek, damar ve nörolojik hastalıklardan ve ilaç kullanımına bağlı olarak gelişir. Hipertansiyonun sebebi tam olarak saptandıktan sonra uygun tedavi önerilir. Genel olarak hipertansiyon tedavisi için diyet ve ilaç kullanımı önerilir. Hematüri Nedir? Çocukların idrarında kan görülmesi durumuna hematüri denir. Sebeplerinin başında idrar yolu enfeksiyonu, yapısal bozukluklar ve üriner sistem travmaları gelir. Detaylı öykü ve fizik muayene sonrasında pediatrik nefrolog tarafından ek laboratuvar ve radyolojik tetkikler istenebilir. Yapılan kan testleri sonucunda üre ve kreatinin değerleri normal ise hasta belirli aralıklarla takip edilir. Ancak durum devam ediyorsa laboratuvar testlerinde anormallik söz konusu ise böbrek dokusunda meydana gelen inflamasyondan yani nefritten şüphelenilebilir. Böyle bir durumda hekim biyopsi isteyerek hematüriye sebep olan durumu açıklığa kavuşturur. Bazı durumlarda böbrekte taş varlığı da hematüriye sebep olabilir. Nefrotik Sendrom Nedir? Böbreklerin görevi gereği yaptığı süzme işlemi esnasında vücut için gerekli olan proteinlerin idrar ile birlikte atılması, bir diğer deyişle böbreklerin işlevini yerine getirememesi ile ortaya çıkar. Bacaklarda ve göz kapaklarında şişlik, su tutulumuna bağlı kilo artışı, hipertansiyon gibi belirtiler ile kendini gösterir. Böbrek dokusunda oluşan inflamasyondan kaynaklanan nefrotik sendromun pek çok sebebi olabilir. Teşhisi için kan ve idrar tahlilinin yanı sıra böbrek biyopsisi yapılır. Altta yatan sebepler ortaya çıktıktan sonra uygun tedavi düzenlenir. Proteinüri Nedir? İdrar tahlilinde normalden fazla, yani bir saatte metrekarede 4mg'dan fazla protein atılımı ile gözlenen duruma proteinüri denir. Böbrek rahatsızlığının önemli bir klinik göstergesidir. Tedavi edilmemesi durumunda böbrek yetmezliği ile sonuçlanabilir. Çoğunlukla diyet ve ilaçla tedavi edilir. Ancak bazı vakalarda böbrek biyopsisi gerekir. Vezikoüreteral Reflü Nedir? Geriye kaçak ya da böbrek reflüsü olarak bilinen vezikoüreteral reflü, çocuklarda oldukça sık görülen bir hastalıktır. Toplumdaki çocuklarda hastalığın tekrarlama oranı %35'tir. İdrar kanalının, mesaneye açılan noktada var olan yapısal bozukluktan dolayı idrarın böbreğe geri kaçması durumu olan vezikoüreteral reflü, ilaçla ya da endoskopik cerrahi yöntemi ile tedavi edilir. Üreteropelvik Darlık Nedir? İdrar yollarında oluşan darlık olarak tanımlanan üreteropelvik darlık, böbrekten idrarın atılımını zorlaştırarak sık sık idrar yolu enfeksiyonuna yakalanma riskini artırır. Yoğun karın ağrısı, idrarda koyulaşma ve kan görülmesi ile karakterizedir. Daha büyük yaş gruplarındaki çocuklarda ise bulantı, kusma ve böbrek bölgesinde ağrı şikayetleri ile kendisini gösterir. Anne karnındaki bebeklerde de rutin kontroller sırasında üreteropelvik darlık tespit edilebilir. Bu durum kendiliğinden düzelme olasılığı göz önünde bulundurularak bebek 18 aylık olana kadar takip edilir. Tedavinin amacı böbrek hasarlanmasının önüne geçmektir. Endoskopik cerrahi müdahale ile pelvisten, üreter drenajı sağlanır. Gebelikte Rastlanan Böbrek Sorunları Nelerdir? Anne karnındaki fetüsün böbrek fonksiyonları anne tarafından karşılanır. Bebeğin ürettiği idrar ise, amniyon sıvısı denen, bebeğin anne karnında yüzdüğü sıvıyı oluşturur. Bu sıvı bebeğin akciğerlerini ve sindirim sistemini doldurarak bu bölgelerin gelişiminde kilit rol oynar. Bebeğin böbreklerinin çalışmaması durumunda amniyon sıvısı akciğerleri doldurmaz ve bebek dünyaya geldikten kısa bir süre içinde hayatını kaybeder. Bazı durumlarda ise yine anne karnında idrar kanalı darlıkları, vezikoüreteral reflü ve böbrek kisti gibi hastalıklar görülebilir. Böbrek hasarlanması ve yetmezliğine sebep olabilen bu hastalıklar böbrek fonksiyonu bozulmadan tedavi edilmelidir. Kalıtsal Böbrek Hastalıkları Nelerdir? Otozomal dominant polikistik böbrek hastalığı en sık rastlanan kalıtsal böbrek hastalığıdır. Nefronofitizi, diyabetik nefropati ve alport sendromu gibi hastalıklar hasta ailelerin çocuklarında görülebilir. Akraba evliliği gibi bazı durumlarda, anne ve babanın kendisi hasta olmadığı hâlde çocuklarında da kalıtsal böbrek hastalıkları görülür. Bu şekilde genetik geçiş görülen çocuklarda böbrek yetersizliğine yol açabilen şu hastalıklar görülebilir: Polikistik böbrek hastalığı Medüller kistik böbrek hastalığı Nefrotik Sendrom Sistinoz Oksalozis